Ana içeriğe atla

Uygur Devleti

745'te Göktürk devletinin yıkılmasından sonra Uygur, Basmil, Karluk, Yağma ve Çiğil gibi Türk boylarının birleşmesiyle kurulmuştur. Uygur devleti kuruluş itibariyle boylar federasyonu özelliği arz eder
Uygur devletinin kurucusu Kutluk Bilge Kül Han'dır. İlk başkenti Ötüken'dir. Ancak daha sonradan başkentlerini Karabalasagun (Karabalgasun)'a taşımışlardır. Beşbalık, Ordubalık ve Turfan en önemli şehirleridir.
Mayençur Han döneminde yapılan askeri seferler neticesinde Kırgızlar ve Türgişler hâkimiyet altına alınmış sınırlarını genişletmişlerdir.
Bögü kağan döneminde Çin ile iyi ilişkiler kurulmuş hatta Çin'de ortaya çıkan isyanı bastırmak için Çine yardım edilmiştir. Bögü han Çin'den geri dönerken yanında dört tane mani din rahibi getirmiş, bu durum Uygurlar arasında mani dininin yayılmasını sağlamıştır. Uygurların Mani dinine geçmeleri Türklerin hayatlarında büyük değişikliğe neden olmuştur. Mani dininin hayvansal ürünlerin kullanımını yasaklaması Türklerin hayvancılığı bırakarak tarım ekonomisine geçmesine neden olmuştur. Bu durum Türkler'in yaşamında köklü değişikliklere sebep olmuştur. Özellikle Türkler bu olaydan sonra ilk defa yerleşik hayata geçiş yapmışlardır. Türk tarihinde ilk defa yerleşik hayata geçenler ve ilk mimari eserleri bırakanlar Uygurlardır.
Türkler arasında ilk defa yerleşik hayata geçen ve mimari eserler bırakanlar Uygurlar olmasına rağmen, Uygur mimarisi Çin ve Tibet mimarisinin birer taklididir. Bundan önce tamamen çadır hayatı süren Türklerde mimari alanında bilgi birikimi olmadığında, kendilerine ait bir mimari anlayışı gelişmemiştir.
Uygurların hayvancılığı bırakıp tarım ekonomisine geçmesi ve yerleşik hayatı benimsemesi, Türklerin savaşçılık özelliğinin zaman içinde zayıflamasına neden olmuştur.
Uygurlar dönemde Çin'den kâğıt, Matbaa ve mürekkep alınarak kullanılmıştır. Matbaanın kullanılmasından dolayı günümüze Uygurlardan kalma birçok eser ulaşmıştır.
840 yılında devlet güçten düşmüş, diğer Türk Boyları devlete karşı isyan etmeye başlamıştır. Devlet Kırgız saldırıları neticesinde yıkılmıştır. Devletin yıkılmasından sonra Uygur kabileleri tarafından Kansu ve Turfan Uygur devletleri kurulmuştur.

Uygurların Medeniyet alanındaki Faaliyetleri:

  • Uygurlar, Hunların ve Göktürklerin kültür mirasına sahip çıkmışlarsa da medeni yönden diğerlerinden daha önemli gelişmeler göstermişlerdir.
  • Bunlardan farklı olarak tam bir yerleşik hayat yaşamışlardır.
  • Kâğıt,  matbaa, pusula ve ipek imalatını Çinlilerden öğrenerek uygulamışlardır.
  • Kâğıt üzerine yazılı belgeler bırakmışlardır.
  • Mimaride ilerlemişlerdir.
  • 12 Hayvanlı Türk Takvimi'ni icat etmişlerdir.
  • Uygur alfabesini kullanmışlardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kanunî Sultan Süleyman (1520 – 1566)

Kanûnî Sultan Süleyman, 27 Nisan 1495 Pazartesi günü, Trabzon’da doğdu. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Hatun’dur. Hafsa Hatun Türk ya da Çerkezdir. Kanûnî Sultan Süleyman, yuvarlak yüzlü, elâ gözlü, geniş alınlı, uzun boylu ve seyrek sakallıydı. Kanûnî Sultan Süleyman devri, Türk hakimiyetinin doruk noktasına ulaştığı bir devir olmuştur. Babası Yavuz Sultan Selim, onu küçük yaşlardan itibaren çok titiz bir şekilde yetiştirmeye başladı. Benzeri görülmemiş bir terbiye ve tahsil gördü. İlk eğitimini annesinden ve ninesi Gülbahar Hatun’dan (Yavuz Sultan Selim’in annesi) aldı. Yedi yaşına gelince tahsil için İstanbul’a, dedesi Sultan İkinci Bayezid’in yanına gönderildi; Şehzade Süleyman, burada Kara Kızoğlu Hayreddin Hızır Efendi’den tarih, fen, edebiyat ve din dersleri alırken, savaş teknikleri konusunda da öğrenim görüyordu. On beş yaşına kadar babası Yavuz Sultan Selim’in yanında kalan Şehzade Süleyman, kanunlar gereği sancak istemesi üzerine, önce Şarkî Karahisar’a orada...

Biz Bilinmeyenleriz Ansızın Gelir Ansızın Gideriz

Tekrar'dan merhabalar, kısa süre içerisinde bir çok yazı paylaştım ve bilgilendikçe sizleri bilgilendirmeye devam ettim / edeceğim. Son zamanlar da Türk askerinin ve Türk milletinin yaptıkları dünya gündemine oturuyor, Türkler ile ilgili bir şey bilmeyenler orada burada atıp tutuyor. Komik ve acı bir gerçek maalesef... Biz Türk'üz Türk denilince akla üç şey gelir 1- Medeniyet 2- Adalet 3- Çağ açıp çağ kapamak ( savaş ). En iyi örnek kavimler göçüdür buna aslında büyük Bizans imparatorluğu ne kadar görkemli duruyor değil mi ismi ? O koskoca topraklarda yaşarken etrafında bir kaç korsancılık oynayan kafileye barbarlar demişler asarız keseriz felan. Taki kavimler göçü başlayıp da Türkler o barbar dedikleri kafileleri yok ede ede , eze eze gelene kadar. Bizans şöyle bir durmuş, demiş ki " Bizim barbar dediklerimiz barbarcıkmış asıl barbarlar bunlar Türkler " Türkler tabi Bizans'a cevaben " Sen kime barbar diyorsun biz bozkırların asil Kurtlarıyız" demiş ve s...

Göktürk Devleti

Asya Hun Devletinin yıkılmasından sonra Orta Asya'da Avar Hakanlığı kurulmuştur. 552'de Avarlara karşı baş kaldıran Aşina boy beyi  Bumin Han , Avar Türk hakanlığına son vermiş, başkent  Ötüken olmak üzere  Göktürk Devleti ni kurmuştur. Asya Hun Devletinden sonra Orta Asya'da kurulan ikinci Türk devletidir. Aynı zamanda Türk adıyla kurulan ilk Türk devletidir. Bumin Kağan devleti kurduktan sonra Orta Asya'da dağınık bir şekilde yaşayan bütün Türk boylarını hâkimiyet altına almış ve siyasi gücünü arttırmıştır. Orta Asya'da yaşayan Türk boylarını Asya Hun Devletinden sonra, ikinci kez tek çatı altında toplayan Türk devletidir. Çin üzerine sayısız sefer düzenleyerek Çin'i yıllık vergiye bağlamış, İpek yolunu hâkimiyet altına almıştır. Bumin Han, Türklerdeki Kut anlayışına bağlı olarak devletin batı topraklarının idaresini kardeşi  İstemi Yabgu ya vermiştir. İstemi yabgu, iç işlerde serbest, dış işlerde Bumin han'a bağlı hareket etmiştir. Bumin Ha...