Ana içeriğe atla

Göktürk Devleti

Asya Hun Devletinin yıkılmasından sonra Orta Asya'da Avar Hakanlığı kurulmuştur. 552'de Avarlara karşı baş kaldıran Aşina boy beyi Bumin Han, Avar Türk hakanlığına son vermiş, başkent Ötükenolmak üzere Göktürk Devletini kurmuştur.
Asya Hun Devletinden sonra Orta Asya'da kurulan ikinci Türk devletidir. Aynı zamanda Türk adıyla kurulan ilk Türk devletidir.
Bumin Kağan devleti kurduktan sonra Orta Asya'da dağınık bir şekilde yaşayan bütün Türk boylarını hâkimiyet altına almış ve siyasi gücünü arttırmıştır.
Orta Asya'da yaşayan Türk boylarını Asya Hun Devletinden sonra, ikinci kez tek çatı altında toplayan Türk devletidir.
Çin üzerine sayısız sefer düzenleyerek Çin'i yıllık vergiye bağlamış, İpek yolunu hâkimiyet altına almıştır.
Bumin Han, Türklerdeki Kut anlayışına bağlı olarak devletin batı topraklarının idaresini kardeşi İstemi Yabguya vermiştir. İstemi yabgu, iç işlerde serbest, dış işlerde Bumin han'a bağlı hareket etmiştir.
Bumin Hanın devlet yönetiminde kardeşi İstemi Yabguyla birlikte hareket etmesi, Göktürklerde ikili devlet yönetim şeklinin uygulanmış olduğunu göstermektedir.
İstemi Yabgu, İpek yolunun batı kanadının hâkimiyetini ele geçirmek için Akhun devletine karşı Sasaniler'le ittifak yapmış, bu devleti yıkarak topraklarını Sasaniler'le paylaşmıştır. Ancak Sasaniler kısa bir süre sonra, ipek yolunu ele geçirmek için Göktürklere karşı saldırıya geçince İstemi yabgu, Sasaniler'e karşı Bizans'la ittifak yapmış, Sasaniler'i yenilgiye uğratılmıştır. Bumin han ve İstemi yabgu döneminde uygulanan politikalar neticesinde Göktürk Devletinin sınırları, doğuda Çin, batıda ise Hazar Denizine kadar ulaşmış oldu.
Bumin Han ve İstemi Yabgunun ölümünden sonra, Bumin ve İstemi'nin çocukları arasında taht kavgaları baş göstermiş, devlet kısa süre sonra doğu ve batı olarak ikiye ayrılmıştır.
Devletin siyasi olarak ikiye ayrılması, Çin saldırılarının artmasına neden olmuş, 582'de Doğu Göktürkler, 630'da ise Batı Göktürkler yıkılarak Çin hâkimiyetine girmişlerdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biz Bilinmeyenleriz Ansızın Gelir Ansızın Gideriz

Tekrar'dan merhabalar, kısa süre içerisinde bir çok yazı paylaştım ve bilgilendikçe sizleri bilgilendirmeye devam ettim / edeceğim. Son zamanlar da Türk askerinin ve Türk milletinin yaptıkları dünya gündemine oturuyor, Türkler ile ilgili bir şey bilmeyenler orada burada atıp tutuyor. Komik ve acı bir gerçek maalesef... Biz Türk'üz Türk denilince akla üç şey gelir 1- Medeniyet 2- Adalet 3- Çağ açıp çağ kapamak ( savaş ). En iyi örnek kavimler göçüdür buna aslında büyük Bizans imparatorluğu ne kadar görkemli duruyor değil mi ismi ? O koskoca topraklarda yaşarken etrafında bir kaç korsancılık oynayan kafileye barbarlar demişler asarız keseriz felan. Taki kavimler göçü başlayıp da Türkler o barbar dedikleri kafileleri yok ede ede , eze eze gelene kadar. Bizans şöyle bir durmuş, demiş ki " Bizim barbar dediklerimiz barbarcıkmış asıl barbarlar bunlar Türkler " Türkler tabi Bizans'a cevaben " Sen kime barbar diyorsun biz bozkırların asil Kurtlarıyız" demiş ve s

Kanunî Sultan Süleyman (1520 – 1566)

Kanûnî Sultan Süleyman, 27 Nisan 1495 Pazartesi günü, Trabzon’da doğdu. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Hatun’dur. Hafsa Hatun Türk ya da Çerkezdir. Kanûnî Sultan Süleyman, yuvarlak yüzlü, elâ gözlü, geniş alınlı, uzun boylu ve seyrek sakallıydı. Kanûnî Sultan Süleyman devri, Türk hakimiyetinin doruk noktasına ulaştığı bir devir olmuştur. Babası Yavuz Sultan Selim, onu küçük yaşlardan itibaren çok titiz bir şekilde yetiştirmeye başladı. Benzeri görülmemiş bir terbiye ve tahsil gördü. İlk eğitimini annesinden ve ninesi Gülbahar Hatun’dan (Yavuz Sultan Selim’in annesi) aldı. Yedi yaşına gelince tahsil için İstanbul’a, dedesi Sultan İkinci Bayezid’in yanına gönderildi; Şehzade Süleyman, burada Kara Kızoğlu Hayreddin Hızır Efendi’den tarih, fen, edebiyat ve din dersleri alırken, savaş teknikleri konusunda da öğrenim görüyordu. On beş yaşına kadar babası Yavuz Sultan Selim’in yanında kalan Şehzade Süleyman, kanunlar gereği sancak istemesi üzerine, önce Şarkî Karahisar’a orada

Orta Asya Kültür Merkezleri

Anav Kültürü : Bilinen en eski Orta Asya Kültür merkezidir. Afanesyova Kültürü : Orta Asya uygarlığının temelini oluşturur. Keltüminar Kültürü : Aral gölü çevresinde Andronova Kültürü: Bugünkü Türklerin ataları olarak kabul edilir. Karasuk Kültürü : Dört tekerlekli arabalar bulunmuştur. Tağar Kültürü: En geç kültürdür. Metal silahlar bulunmuştur. Türkler göçebe hayatı benimsediğinden yazıyı diğer uygarlıklara nazaran geç kullanmışlardır. Bu durum Türk tarihiyle ilgili bilgileri Çin kaynaklarından öğrenmemize neden olmaktadır. Orta Asya'da  Türk adıyla kurulan ilk Türk devleti  ise  Göktürkler dir. Türkler çeşitli nedenlerden ötürü zaman içinde Orta Asya'dan başka bölgelere göç etmişlerdir. Türklerin atlı bir kavim olmaları bir yerden bir yere daha rahat ve kolay bir şekilde göç etmelerine neden olmuştur. Göçlerin Nedenleri İklim değişiklikleri Otlakların azalması Nüfus artışı Hayvan hastalıkları Türk boyları arasındaki mücadeleler Dış baskılar Çin baskı