Tekrar'dan merhabalar, kısa süre içerisinde bir çok yazı paylaştım ve bilgilendikçe sizleri bilgilendirmeye devam ettim / edeceğim. Son zamanlar da Türk askerinin ve Türk milletinin yaptıkları dünya gündemine oturuyor, Türkler ile ilgili bir şey bilmeyenler orada burada atıp tutuyor. Komik ve acı bir gerçek maalesef... Biz Türk'üz Türk denilince akla üç şey gelir 1- Medeniyet 2- Adalet 3- Çağ açıp çağ kapamak ( savaş ). En iyi örnek kavimler göçüdür buna aslında büyük Bizans imparatorluğu ne kadar görkemli duruyor değil mi ismi ? O koskoca topraklarda yaşarken etrafında bir kaç korsancılık oynayan kafileye barbarlar demişler asarız keseriz felan. Taki kavimler göçü başlayıp da Türkler o barbar dedikleri kafileleri yok ede ede , eze eze gelene kadar. Bizans şöyle bir durmuş, demiş ki " Bizim barbar dediklerimiz barbarcıkmış asıl barbarlar bunlar Türkler " Türkler tabi Bizans'a cevaben " Sen kime barbar diyorsun biz bozkırların asil Kurtlarıyız" demiş ve sonuç o kocaman Bizans imparatorluğu yok, neden ? Türkler tam ortadan ayırıp oraya girmiş ve " size bu topraklar fazla bizde buradayız siz hiç rahatsız olmayın kendi toprağınızmış gibi takılın" demiş. Sonuç batı Roma ve doğu Roma... Demem o ki biz Türküz evet belki diğer devletler bizi kitaplarında " barbar - cani ( hatta en komiğide çocukarına bak Türkler gelir çabuk ye yemeğini korkutuyor olmaları ) " diyebilir ama eğer o küçük ekranlardan tv,telefon vs. kafalarını kaldırıp gerçek tarihi okusalar Türkler hiç bir zaman zülum etmemiştir. Bu gün de dahil olmak üzere hangi Türkün yada Türk askerinin bir çocuğa o savunmasız meleklere silah tuttuğunu gördük, göremeyiz çünkü Türk hep aldığı yerlerde o çocukların başını okşamış, eşini kaybeden kadınların namusunu kendi anası - bacısını korur gibi korumuş, dine ,dile ve ırka her zaman saygılı olmuştur. Biz Türküz bize en son öğreteceğiniz şeyler - medeniyet - adalet ve savaşmaktır... Türk hoş geldiniz diyene elini neye geldiniz diyene namlusunu uzatır adaletli seçimi kişiye bırakır. Boşuna mı diyoruz " Adalet Namluda " diye ? Selam ve dua ile...
Kanûnî Sultan Süleyman, 27 Nisan 1495 Pazartesi günü, Trabzon’da doğdu. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Hatun’dur. Hafsa Hatun Türk ya da Çerkezdir. Kanûnî Sultan Süleyman, yuvarlak yüzlü, elâ gözlü, geniş alınlı, uzun boylu ve seyrek sakallıydı. Kanûnî Sultan Süleyman devri, Türk hakimiyetinin doruk noktasına ulaştığı bir devir olmuştur. Babası Yavuz Sultan Selim, onu küçük yaşlardan itibaren çok titiz bir şekilde yetiştirmeye başladı. Benzeri görülmemiş bir terbiye ve tahsil gördü. İlk eğitimini annesinden ve ninesi Gülbahar Hatun’dan (Yavuz Sultan Selim’in annesi) aldı. Yedi yaşına gelince tahsil için İstanbul’a, dedesi Sultan İkinci Bayezid’in yanına gönderildi; Şehzade Süleyman, burada Kara Kızoğlu Hayreddin Hızır Efendi’den tarih, fen, edebiyat ve din dersleri alırken, savaş teknikleri konusunda da öğrenim görüyordu. On beş yaşına kadar babası Yavuz Sultan Selim’in yanında kalan Şehzade Süleyman, kanunlar gereği sancak istemesi üzerine, önce Şarkî Karahisar’a orada
Yorumlar
Yorum Gönder