Ana içeriğe atla

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti)

Orta Asya da kurulduğu bilinen ilk Türk devletidir. Ancak kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, bu devletle ilgili ilk bilgileri Çin kaynaklarından öğrenmekteyiz. Çin kaynaklarında Hunlarla ilgili ilk bilgi M.Ö.318'de Çince yazılmış olan bir antlaşmadır. Bilinen ilk hükümdarı Teoman'dır. Devletin başkenti Ötüken'dir. Teoman döneminde Çin sayısız seferler düzenlenmiş, toprak kazanılmıştır. Çin, Türklerin seferlerinden korunmak için Çin Seddi'ni bu dönemde tamamlamıştır. Asya Hun Devletinin, en parlak ve güçlü dönemi ise Mete Han dönemidir. İlk devlet teşkilatlanmasını gerçekleştiren ve orduda Onluk sistemi uygulayan, orduyu disiplin altına alan Mete Handır. Mete Han, Orta Asya'daki bütün Türk boylarını hâkimiyeti altında toplamış, siyasi gücünü arttırmıştır.Mete Han, Çin'e birçok sefer yaparak Pekine kadar ilerlemiş, Çini yıllık vergiye bağlamıştır. Ancak Mete Han, Türklerin Çin'e giderek yaşamalarını yasaklamıştır.
Mete'nin, Türklerin Çin'e gidip yaşamalarını yasaklamasının sebebi; Çin'in o dönemde kalabalık nüfusa sahip olması ve yerleşik hayat sürmeleridir. Eğer Türkler, Çin'e gidip yerleşecek olsalardı, kalabalık Çin nüfusu içinde asimile olabilirlerdi.
Mete döneminde, devlet en geniş sınırlara ulaşmışsa da onun ölümünden sonra, devlet eski gücünü devam ettirememiştir. Özellikle hükümdarlar Çin prensesleriyle evlenmişler, bu prensesler casusluk faaliyetleriyle Türk devletinin, Çin'e karşı zayıflamasını sağlamışlardır. Devletin zayıflamasıyla Çin ödediği vergiyi kesmiş, kısa süre sonra İpek Yolu, Çin hâkimiyetine girmiştir. Ekonomik olarak zayıflayan Asya Hun Devletinde iç karışıklıklar çıkmış ve devlet önce doğu ve batı, daha sonra ise Kuzey ve Güney olarak ayrılmıştır.
Asya Hun Devletinin bu şekilde parçalanması Çin saldırıları karşısında tutunamayarak yıkılmalarına ve Orta Asya'nın, Çin hâkimiyetine girmesine neden olmuştur.
Kuzey Hunları, Çin hâkimiyetine girmektense bağımsız yaşamak için batıya doğru göç etmişlerdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kutluk (II. Göktürk) Devleti

Göktürk devleti yıkıldıktan sonra Orta Asya, Çin hâkimiyetine girdi. Çin esaret dönemi 50 yıl sürmüşse de Türkler, bağımsızlıklarını kazanmak için birçok defa isyan etmiş fakat başarılı olamamışlardır. Bu isyanlar içinde en önemlisi  Kürşat İhtilali dir. Kürşat ihtilal'i milli duygularının artmasına, bağımsızlık şuurunun gelişmesine neden olmuştur. Bu nedenle Kürşat ihtilali, Türk tarihi için büyük bir önem arz eder. Türkler,  Kutluk Bilge Han  önderliğinde birleşerek Çin'e karşı bağımsızlık mücadelesine başladı. Bu mücadelede başarılı olan Kutluk Bilge Han, başkent Ötüken olmak üzere, Kutluk (II. Göktürk ) Devleti'ni kurdu. Türkleri bağımsızlığa kavuşturması ve devlet kurması gibi sebeplerden dolayı Kutluk Bilge Han'a İlteriş unvanı verilmiştir. Orta Asya'da yaşayan bütün Türk boylarını kendi etrafında toplayan Kutluk bilge han kısa zamanda sınırlarını genişleterek siyasi ve askeri açıdan güç kazandı. Çine sefer düzenleyen Kutluk han Çin'i yıllık ver

Orta Asya Kültür Merkezleri

Anav Kültürü : Bilinen en eski Orta Asya Kültür merkezidir. Afanesyova Kültürü : Orta Asya uygarlığının temelini oluşturur. Keltüminar Kültürü : Aral gölü çevresinde Andronova Kültürü: Bugünkü Türklerin ataları olarak kabul edilir. Karasuk Kültürü : Dört tekerlekli arabalar bulunmuştur. Tağar Kültürü: En geç kültürdür. Metal silahlar bulunmuştur. Türkler göçebe hayatı benimsediğinden yazıyı diğer uygarlıklara nazaran geç kullanmışlardır. Bu durum Türk tarihiyle ilgili bilgileri Çin kaynaklarından öğrenmemize neden olmaktadır. Orta Asya'da  Türk adıyla kurulan ilk Türk devleti  ise  Göktürkler dir. Türkler çeşitli nedenlerden ötürü zaman içinde Orta Asya'dan başka bölgelere göç etmişlerdir. Türklerin atlı bir kavim olmaları bir yerden bir yere daha rahat ve kolay bir şekilde göç etmelerine neden olmuştur. Göçlerin Nedenleri İklim değişiklikleri Otlakların azalması Nüfus artışı Hayvan hastalıkları Türk boyları arasındaki mücadeleler Dış baskılar Çin baskı

Kanunî Sultan Süleyman (1520 – 1566)

Kanûnî Sultan Süleyman, 27 Nisan 1495 Pazartesi günü, Trabzon’da doğdu. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Hatun’dur. Hafsa Hatun Türk ya da Çerkezdir. Kanûnî Sultan Süleyman, yuvarlak yüzlü, elâ gözlü, geniş alınlı, uzun boylu ve seyrek sakallıydı. Kanûnî Sultan Süleyman devri, Türk hakimiyetinin doruk noktasına ulaştığı bir devir olmuştur. Babası Yavuz Sultan Selim, onu küçük yaşlardan itibaren çok titiz bir şekilde yetiştirmeye başladı. Benzeri görülmemiş bir terbiye ve tahsil gördü. İlk eğitimini annesinden ve ninesi Gülbahar Hatun’dan (Yavuz Sultan Selim’in annesi) aldı. Yedi yaşına gelince tahsil için İstanbul’a, dedesi Sultan İkinci Bayezid’in yanına gönderildi; Şehzade Süleyman, burada Kara Kızoğlu Hayreddin Hızır Efendi’den tarih, fen, edebiyat ve din dersleri alırken, savaş teknikleri konusunda da öğrenim görüyordu. On beş yaşına kadar babası Yavuz Sultan Selim’in yanında kalan Şehzade Süleyman, kanunlar gereği sancak istemesi üzerine, önce Şarkî Karahisar’a orada