Ana içeriğe atla

Abdülaziz (1861 – 1876)

Sultan Abdülaziz 8 Şubat 1830 tarihinde İstanbul’da doğdu. Babası Sultan İkinci Mahmud, annesi Pertevniyal Valide Sultan’dır. Elâ gözlü, beyaza yakın kumral tenli, sert bakışlı ve top sakallıydı. Ağabeyi Sultan Abdülmecid’in vefatı üzerine 25 Haziran 1861 günü tahta çıktığında 31 yaşındaydı. Müsrif bir padişah olarak tanınmasına rağmen, çok sade giyinir, sarayda terlik ve entari ile dolaşırdı. Babası öldüğü zaman dokuz yaşlarındaydı. Ancak ağabeyi Sultan Abdülmecid, onun eğitimine gerektiği gibi dikkat etti. Şehzadeliği sırasında rahat ve korkusuz bir hayat sürdü. Çok iyi Fransızca konuşurdu. Şiire ve müziğe de ilgisi vardı. Kendine ait besteleri vardır. Resim yapma kabiliyeti de çok üstün olan Sultan Abdülaziz, Osmanlı donanmasına ısmarlayacağı gemilerin plânını bizzat kendisi çizmişti. Ok atmayı, ata binmeyi, avlanmayı ve özellikle güreşmeyi çok severdi. Güçlü, kuvvetli ve pehlivan yapılıydı. En iyi pehlivanlarla güreşir ve sırtlarını yere getirirdi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kanunî Sultan Süleyman (1520 – 1566)

Kanûnî Sultan Süleyman, 27 Nisan 1495 Pazartesi günü, Trabzon’da doğdu. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Hatun’dur. Hafsa Hatun Türk ya da Çerkezdir. Kanûnî Sultan Süleyman, yuvarlak yüzlü, elâ gözlü, geniş alınlı, uzun boylu ve seyrek sakallıydı. Kanûnî Sultan Süleyman devri, Türk hakimiyetinin doruk noktasına ulaştığı bir devir olmuştur. Babası Yavuz Sultan Selim, onu küçük yaşlardan itibaren çok titiz bir şekilde yetiştirmeye başladı. Benzeri görülmemiş bir terbiye ve tahsil gördü. İlk eğitimini annesinden ve ninesi Gülbahar Hatun’dan (Yavuz Sultan Selim’in annesi) aldı. Yedi yaşına gelince tahsil için İstanbul’a, dedesi Sultan İkinci Bayezid’in yanına gönderildi; Şehzade Süleyman, burada Kara Kızoğlu Hayreddin Hızır Efendi’den tarih, fen, edebiyat ve din dersleri alırken, savaş teknikleri konusunda da öğrenim görüyordu. On beş yaşına kadar babası Yavuz Sultan Selim’in yanında kalan Şehzade Süleyman, kanunlar gereği sancak istemesi üzerine, önce Şarkî Karahisar’a orada...

Devlet Yönetimi

Türk devletlerinin başında Han, Hakan, Kağan, Şanyü, Tan - hu, İlteber ve idikut gibi isimlerle anılan kişi bulunurdu. Türk hükümdarlarının başlıca görevleri : Halkını düşmanlardan korumak, huzur ve refahı sağlamak Halkına eşit davranmak adaletli olmak Orduyu komuta etmek Açları doyurmak, çıplakları giydirmek Hükümdarlık sembolleri : Otağı (hükümdar çadırı) Örgün (taht) Tuğ (sancak) Davul (Növbet) Yay Türk devlet yapısının temelinde  kut inancı  bulunmaktadır. Kut :Tanrının kişiye devleti ve milleti yönetme yetkisini vermesine denir. Kut babadan oğla geçer yani kana bağlıdır. Kut'a sahip olan herkes devleti ve milleti yönetme hakkına da sahip olur. Bu durum bütün bir sülalenin erkek çocuklarını kapsamaktadır. Kuta sahip olan herkesin devleti yönetme hakkına sahip olması Türk devletlerinde taht kavgalarının yaşanmasına, devletin kısa süre içinde ikiye parçalanmasına ve kısa zamanda yıkılmasına neden olmuştur. Merkezi otorite bu sebepten zayıftır. Tü...

Göktürk Devleti

Asya Hun Devletinin yıkılmasından sonra Orta Asya'da Avar Hakanlığı kurulmuştur. 552'de Avarlara karşı baş kaldıran Aşina boy beyi  Bumin Han , Avar Türk hakanlığına son vermiş, başkent  Ötüken olmak üzere  Göktürk Devleti ni kurmuştur. Asya Hun Devletinden sonra Orta Asya'da kurulan ikinci Türk devletidir. Aynı zamanda Türk adıyla kurulan ilk Türk devletidir. Bumin Kağan devleti kurduktan sonra Orta Asya'da dağınık bir şekilde yaşayan bütün Türk boylarını hâkimiyet altına almış ve siyasi gücünü arttırmıştır. Orta Asya'da yaşayan Türk boylarını Asya Hun Devletinden sonra, ikinci kez tek çatı altında toplayan Türk devletidir. Çin üzerine sayısız sefer düzenleyerek Çin'i yıllık vergiye bağlamış, İpek yolunu hâkimiyet altına almıştır. Bumin Han, Türklerdeki Kut anlayışına bağlı olarak devletin batı topraklarının idaresini kardeşi  İstemi Yabgu ya vermiştir. İstemi yabgu, iç işlerde serbest, dış işlerde Bumin han'a bağlı hareket etmiştir. Bumin Ha...